Tiyatro dünyasının yaşayan en büyük ismi Haldun Dormen, GÜNAYDIN’a çok özel açıklamalarda bulundu. “Hayata hep olumlu bakarım, umudumu hiç kaybetmedim, gençlere de bunu tavsiye ediyorum” diyen 96 yaşındaki sanatçı, emekli olmayı hiç düşünmediğini söyledi: “Emekli olursam, bu dünyadan giderim ben. Benim ne yaşlanmaya ne de yorulmaya vaktim var. Emekli olmayı düşünen insanlara da çok şaşırıyorum. Emeklilik ölmeyi beklemek gibi bir şey”
Mesleğe başladığınız ilk günden bu yanasanat yaşamınıza dair neler söylemek istersiniz?
Türkiye’de ilk sahneye çıktığımda zaten Amerika’da2 sene sahne deneyimim olmuştu. Hollywood’dakimeşhur tiyatroda başrolümü oynamıştım.Ülkemde ilk sahneye çıktığımda ayrıheyecanlanmıştım. Çünkü annem, babam ve kızarkadaşımın önünde oynamak beni heyecanlandırmıştı.İlk günkü şevki hâlâ taşıyorum.
Bitmeyen bir hayat enerjiniz var…
İnsanları sevmemden ve onlarla birlikteolmaktan hoşlanmamdan kaynaklanıyor. Hayatahep olumlu bakarım. Umudumu hiçbir zamankaybetmedim, gençlere de bunu tavsiye ediyorum.Benim öğrencilerime yönelik en büyük görevimonlara umut, azim vermek. Bir de ‘ben yaparım’diyeceksin. Bu çok önemli yaşam için. Hayatıkaçırmamak da gerekiyor. Ben kaçırmamaya çalışıyorum.Ama hiçbir şeyi abartmam. Aşırılıktanhoşlanmam. Tiyatroda da abartılı oyun sevmem.Yemek yerken de böyle olmalı, çalışırken de.
TİYATROMUZ ÇOK İYİ NOKTADA
Türk Tiyatrosunun geldiği noktayı nasıldeğerlendiriyorsunuz?
Çok iyi bir noktaya geldi. 60’lı, 70’li yıllardaçok belirgin bir tiyatro çevresi vardı İstanbul’da.Kenter’ler, Gazanfer Özcanlar, Dormenler gibi…Şimdi ise çok genç tiyatrolar var. Kendileri yazıyor,sahneye koyuyor. Bu çok umut verici. Çok daiyi tiyatro sanatçımız var. Eskiden bu kadar çokokul yoktu. Şimdi çok özel okullar var. Hepsi aynıkalitede eğitim vermiyor. Bence bu kadar çok özelokulun olmasına gerek yok… Tiyatronun merkezide değişti. Şimdi Kadıköy oldu merkezi.
Türkiye’nin sanatsal açıdan uluslararasıalanda geldiği noktayı nasıl buluyordunuz?
Çok iyi oyuncularımız, yönetmenlerimiz varama her şeye rağmen gerektiği kadar yol alamadık.Bunun nedeni de Türkçe’nin dil olarak dünyadayaygın kullanılmaması. Ama dilimizin anlaşıldığıyerlerde çok iyiyiz. 60’lı yıllarda ben ‘The TurkishClogs’ (Nalınlar) oyunu ile İngiltere’de turne yaptım.Yıldız Kenter, Nevra Serezli ve ben İngilizceolarak oynadık. Bu dünyada bir ilktir. Türkçeoyunu İngilizce’ye çevirip, 41 gün oynadık. Uluslararasıalana açıldık oyunumuzla. Şimdi de çokiyi oyuncularımız var. Bizim oyuncularımızdünyadaki bir çok önemlioyuncuyla aynı kalitede hatta çokdaha iyi oynuyor. Çok büyük yolaldılar. Ama onlardan daha çok yolkat edenler ise yazarlarımız oldu.Tiyatro demek yazar demek.
İYİ Kİ TİYATROCU OLMUŞUM
Hiç umudunuzu kaybettinizmi?
Çok parasız kaldığım dönemleroldu ama hiç umudumu kaybetmedim.Babam da beni hep destekledi.Çok medeni bir adamdı. Oyunlarımbaşarılı olunca mutlu oluyordu,başarısız olunca üzülüyordu. Hattaonu kaybettiğim zaman tiyatromunkötü bir dönemiydi. İçimde ukte kaldıbu durum. Keşke bugünleri görseydi.Para kaybetsem de tiyatrocu olduğumahiç pişman olmadım.
Amerika’da okudunuz, çalıştınız ama Türkiye’yedöndünüz. Neden?
Ben hep idealisttim bu konuda. Türkiye’yedönüp, burada bir şeyler yapmak istedim. Hiçde pişman olmadım. Ben Amerika’da okurkenokulumda iki tane daha Türk öğrenci vardı.İkisi de tiyatro okuyordu. Ben de tiyatrookumak istedim. Babama da tiyatro okumakistiyorum diye mektup yazdım. Babamonun işlerine devam etmemi istiyordu amaben çok isteyince o da bana ‘tiyatrocu olacaksanen iyisi ol’ diyerek beni destekledi.Hollywood’da star yetiştiren çok önemlibir oyunda başrol oynadım. İngilizcemiilerlettim, çok da sevilen bir insandım.Amerika’da kariyer yapmama rağmen ülkemedöndüm. Atatürk sevgisi çok yüksek birinsanım. Atatürk’ün kurduğu ülkemize gelipburası için tiyatro yapma idealim vardı. Bunugerçekleştirdim. Gençlerimiz de dışarıda okuyabilirama geri dönüp, ülkemize katkıda bulunmalı.
Eskiye oranla daha fazla mı star çıkıyor?
Evet. Televizyon star çıkarıyor. Ben çoğunutanımıyorum ama. Star olabilmek ve kalıcı olabilmekiçin tiyatro yapılması gerektiğini düşünüyorum.Ama televizyona iş yapıp kalıcı olanlar davar tabii… Zaten iyi bir oyuncuysa, iyi bir yönetmeneşliğinde çok rahat tiyatro yapar.
Hiç emekli olmayı düşündünüz mü?
Hayır, emekli olmak ne demek. Benim içinböyle bir şey yok. Emekli olursam, bu dünyadangiderim. Emeklilik aklımın köşesinden bile geçmez.Benim ne yaşlanmaya ne de yorulmaya vaktimvar. Emekli olmayı düşünenlere çok şaşırıyorum.Emeklilik, ölmeyi beklemek gibi bir şey…
DÖNÜM NOKTAMBATILI MÜZİKALİTÜRKİYE’YE GETİRMEK
70. sanat yaşamınızda sizin için dönümnoktası dediğiniz bir olay var mı?
‘Sokak Kızı İrma’yı yaptım 1961 yılında. O birdevrimdi. Batılı müzikal ilk defa Türkiye’desahnelendi. Gülriz Sururi başrolde oynadı. O dönemkıyamet kopmuştu. Çok büyük bir ilgi gördü. Biletkuyruklarını izlerdik Gülriz ile. Batılı müzikaligetirmek riskti ama ben inandım bu müzikale.Benim için bir dönüm noktası oldu. Bu başarıdansonra ‘Pasifik Şarkısı’nı sahneye koydum. Buoyun Amerika’nın meşhur müzikaliydi ancakilgi görmedi, büyük paralar kaybettim.Ben zaten paradan anlamam.Yanımda para biletaşımam.
CAHİDE SONKU’YLA ÇALIŞMAK ZORDU GÜLRİZ SURURİ’YLE KOLAYDI
Birçok starla çalıştınız.Geçmiş dönemdeki starlarla çalışmakmı yoksa şimdiki starlarlaçalışmak mı daha zor?
Şimdiki starlarla çalışmak çok daha kolay. Çünkü onlar çok daha medeniler, çok daha çalışkanlar. Ben Cahide Sonku’yla çalıştım, ona çok büyük hayranlık ve saygı besliyordum ama o bana aynı saygıyı göstermedi. Çok zorluk çektim. Kendisi telefon açıp sizinle çalışmak istiyorum dediği zaman çok mutlu olmuştum. Taşra Kızı oyununu sahneye koyduk. Oyun tuttu ama Cahide Hanım tiyatroyu karıştırmaya çalıştı. Bu paralarla çalışılır mı, niye bu adama inanıyorsunuz gibi sözler söyleyerek tiyatroda huzursuzluk yarattı. Ben de ona, “Sevgili Cahide Hanım sizinle çalışmak benim mutluluktu. Ne zaman isterseniz çıkabilirsiniz. İki aylık ödemeniz de yapılacaktır” diyerek mektup yazdım. O da ayrıldı. Gülriz Sururi için kaprisli derlerdi mesela ama ben hiç zorluk çekmedim kendisiyle. Ama Cahide Hanım ile böyle olmadı.
AKM’NİN BAŞTAN YAPILMASI BÜYÜK BİR NİMET
Atatürk Kültür Merkezi’nin yeni halini nasıl buldunuz peki?
Ben çok beğendim. AKM’nin baştan yapılması büyük bir nimet, ben bundan dolayı çok mutluyum. Kusur bile bulsam eleştirmem ama zaten eleştirilecek hiçbir yanı yok.
ARTIK TELEVİZYON KADAR TİYATRODAN DA KAZANILIYOR
Tiyatrodan para kazanılmıyor diye bir algı var. Siz bunun için neler söylemek istersiniz?
Artık değil. Televizyondan kazandıkları kadar tiyatroda para kazananlar var. Eskiden azdı ama bugün tiyatro yaparak gayet iyi para kazanılıyor.
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
25 Aralık 2024SPOR
25 Aralık 2024GÜNDEM
25 Aralık 2024SPOR
25 Aralık 2024SPOR
25 Aralık 2024GÜNDEM
25 Aralık 2024GÜNDEM
25 Aralık 2024